Çocuk Hastalıkları Uzmanları, kış mevsiminde çocuklarda görülen soğuk algınlığının vaktinde tedbir alınmadığı takdirde, önemli boyutlara ulaşabildiğini açıkladı.
Uzman doktorlar tarafından yapılan ihtarlarda şu bilgilere yer verildi: “Çocukların bağışıklık sistemi gereğince gelişmemiş olduğu için yetişkinlere nazaran daha sık ve daha kolay hastalanırlar. Bu nedenle soğuk algınlığı çocuklar ortasında çok yaygındır, o denli ki okul öncesi çocukların, hatta bebeklerin dönem boyunca 6-10 defa soğuk algınlığı belirtisi göstermesi olağan karşılanabilir.
Soğuk algınlığının en yaygın belirtileri öksürme, hapşırma ve burun tıkanmasıdır. Fakat kimi çocuklarda yüksek ateş ile güç ve iştah kaybı da görülebilir. Soğuk algınlığının bu tesirleri çoklukla 1 haftada sona erer lakin daha uzun sürdüğü de görülebilir. Her ne kadar sık rastlanılan ve kolay bir rahatsızlık üzere görülse de soğuk algınlığı bazen daha önemli sonuçlara; örneğin kulak enfeksiyonu yahut zatürreye yol açabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta hastalıkla bir arada ateşin ne vakit başladığıdır.
Hastalığın başlamasıyla bir arada gelen ateş olağandır lakin hastalık başladıktan birkaç gün sonra gelen ateş bedende bir enfeksiyon olduğunun belirtisidir. Çocuklarınızın bol bol sıvı almasını sağlayın. Bulunduğu odadaki nem oranını yükseltmeye çalışın. Burnu tıkalı bir çocuk rahat nefes alamadığı için yemek yerken kendini çok rahatsız hissedecek ve iştahı neredeyse otomatik olarak kesilecektir.”
“TEMİZLİĞE EHEMMİYET VERİN”
Uzmanlar paklığa ehemmiyet verilmesi gerektiğini belirterek açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Her vakit olduğu üzere soğuk algınlığının bulaşmasının önlenmesinde de en değerli etken temizliktir. Hasta çocuğun ve onun bakımını yapan kişinin ellerinin her vakit pak tutulması gerekir. Bilhassa çocuğunuzun burnunu temizledikten sonra hem kendi elinizi hem de onun elini kesinlikle sabunla yıkamaya dikkat edin. Ayrıyeten yemek hazırlamadan evvel ellerinizi her vakit sabunla yıkayın. Bu biçimde hastalığın ailenizin öteki üyelerine de bulaşmasını büyük ölçüde önlemiş olursunuz.
Çoğu anne, bebeğinin birinci yılında soğuk algınlığıyla karşılaştığında çabucak hekimini arar fakat bu hastalığı birkaç sefer yaşadıktan sonra hekiminden öğrendiklerini kendi uygulamaya başlar. Ancak şayet çocuğunuzun, kulağı ağrıyorsa, ateşi 40 derece yahut daha fazla olmuşsa, boğazı ağrıyorsa, alışılmadık derecede uykulu bir hali varsa, alışılmadık huysuzluklar yapıyorsa, cildinde döküntüler varsa, nefes alıp vermesi hızlanmışsa yahut almakta zahmet çekiyorsa ve öksürmesi devam ediyorsa kesinlikle hekiminizi arayın. Çünkü bu belirtiler soğuk algınlığının çocukta daha önemli sıkıntılara yol açtığının birinci göstergeleridir ve ne kadar çabuk tedbir alınırsa tedavi süreci de o kadar kısa ve kolay olur.
Soğuk algınlığı olarak tanımladığımız nezle ve öksürük belirtilerinin olduğu durumlarda aslında en doğrusu çabucak ilaca sarılmamak olmakla bir arada, şayet hastalığın tesirleri çocuğunuzu rahatsız edecek boyutlara çıktıysa ilaç kullanmanız gerekecektir. Bu türlü bir durumda en doğrusu kullanacağınız ilacı hekiminize danışmak olacaktır.”